24 Eylül 2007 Pazartesi

nereden geliyoruz ve nereye gidiyoruz?

Dünyaya gelen her akıl sahibi insanın zihnini meşgul eden mühim ve müthiş sorular: biz kimiz,nereden geliyoruz ve nereye gidiyoruz? Çevremizde her an olup biten bu harika icraatlar kimin eseri. Kör tesadüfün mü , şuursuz tabiatın mı, elsiz sebeblerin mi, yoksa hadsiz kudret sahibi Bir`inin mi? Asırlarca insanların zihnini meşgul eden bu soruları asrın dehasına sorduk. Beyin jimnastigine hazır isenız işte sorular ve cevapları... 1. Kainattaki varlıkların oluşabilmesi ve yaşamlarını devam ettirebilmeleri için bir yaratıcıya ihtiyaç var mıdır? Cevap : Evet madem varlıklar var ve inkar edilmez. Hem her varlık sanatlı ve hikmetli vucuda geliyor; hem madem ezeli değil yeniden oluyor. Her halde, bu varlığı mesela bir hayvanı ya diyeceksin ki, sebebler onu icat ediyor yani sebeblerin bir araya gelmesinden varlık vücut buluyor; veyahut o kendi kendine oluşuyor; veyahut tabiatin tesiri ile vucuda geliyor; veyahut bir yaratıcınin kudreti ile icat edilir. Madem bu soruya hangi perspektiften bakılırsa bakılsın aklen bu dört yoldan baska yol yoktur, ilk üç yolun saçma, batıl, imkansız ve kabul edilmez oldukları kesin isbat edilse zaruri olarak ve açıkca dördüncü yol olan bir yaratıcı tarafından yapıldiği süphesiz kesinlik kazanır. Soru: Bilimsel açıklamalara göre her varlığın oluşunu bir sebebe dayanıyor. Yani her sonuç bir sebeb ile meydana geliyor. O halde o sebepler o sonuçları yapamaz mı? Birincisi: Bir ilacın yapımında kullanılan hammadeler (sebepler) çok hassas bir ölçü ile bir araya getirildiğinde ancak ilaç özelliğini kazanabilir. Harika bir ilaç için gerekli hammadeler bir odada şişeler içinde bulunsun. Acaba garip bir tesadüf veya fırtınalı bir rüzgarla o şişeler devrilip, daha sonra içindeki hammadeler çok hasas bir ölçü ile birleşip ilaç yapabilir mi? Işte herbir canlı elbette böyle harika bir ilaç gibidir. Onun vücudunda hassas bir ölçü ve birçok gayelerle çalşan zerreler tesadüfen bir araya gelmiş olabilir mi? demek ki o sebebler ile o sonuçları ilimle bir araya getiren bir kudret var İkincisi: Eger maddi sebepler bir varlığı yapmissa, doğrudan onun vücudunda bir usta gibi calisması lazim. Çünkü maddi birsey ancak meydana getireceği varlıkla fiziki temas kurup onun yapıminda çalişabilir. Bir sinek kadar kücük bir canlı kainat ın süzülmüs bir numunesidir. O halde bütün kainat ın bizzat gelip o sineğin vücudunda bir usta gibi çalişması gerekir Ücuncusu: Bir varlık oluşumundaki farklı parçalarına rağmen, tek bir şey imiş gibi birlik gösteriyorsa tek bir elden çıktığına işarettir. Mesela, insan vücudunda farklı fonksiyonları olan bir çok organ bulunmasına rağmen hepsinin bir uyum içinde tek bir vücut oluşturmasıbir elden çıktığını gösterir. Dahada önemlisi, bütün canlıların benzer yapıdaki hücrelerden veya aynı özellikteki atomlardan yapılması hepsinin ustasının aynı olduğunu gösterir. Hususan o varlık gayet mükemmel bir intizam ve hassas bir ölçü ile ve birçok şeyle ilişki içinde bir hayata sahip ise ve bir tanesinin dahi aynısi yapılmazsa, elbette gayet kudretli bir elden çıktığına delildir. Sebebler (hammadeler) o varlığın maddi kalıpları ile ilgili olabilir. Halbuki küçücük hayvancıklar en büyüklerden sanatça daha acip, yaratılış yönüyle daha garip yapılmiş. Cansız,cahil ve kör olan sebebler varlıklardaki güzel sanati ve hikmetli faaliyeti yapamazlar.

Hiç yorum yok: