16 Ekim 2007 Salı

Şimdiyi Yaşamak

ŞİMDİYİ YAŞAMAK

Biz insanlar çoğunlukla şimdiyi, şu anı pek fazla yaşamıyoruz. Ya geçmişte yaşıyoruz, ya da gelecekte. Bundan dolayı hayattan lezzet alamıyoruz, coşkulu ve anlamlı ilişkiler kuramıyoruz. Aslında geçmişe dönüp, ona tekrar hükmetmemiz mümkün değildir. Geçmişten sadece dersler çıkarabiliriz. Şu anımızı yaşarken bunlardan yararlanabiliriz. Fakat geçmişte yaşayamayız. Geçmişte takılıp kalırsak yaşamı hep geriden takip ederiz. Gelecek ise belirsizdir ve sürprizlerle doludur. Yaşadıkça ne tür sürprizlerle karşılaşacağımızı bilemiyoruz. Geleceğimizi, geçmişten edindiğimiz tecrübelerimizle ve şu anımızı iyi değerlendirerek şekillendirmeye çalışabiliriz. Hedefler belirleyip, planlar yapabiliriz. Yine de gelecek her şeyi ile bizim hükmümüz altında değildir. Hedeflerimiz ve planlarımız her an büyük ölçüde şaşabilir, bozulabilir. Kısacası, geçmişe hükmedemediğimiz gibi, geleceği de şu anda tam olarak belirleyemiyoruz. Hatta geleceği yaşayıp yaşayamayacağımızı dahi tam olarak bilemiyoruz.
Ama ya şimdiyi, şu anı yaşamak öyle mi? Bizim olan ve değerlendirme şeklimize hiç itiraz etmeyen şu muhteşem anı iyi yaşayarak, İyi değerlendirerek hayatın sürprizlerini beklemek yerine biz hayata sürprizler sunabiliriz.
Nasıl mı? "Yaşanılan her an tektir ve bir daha yaşanılmayacaktır" düşüncesini benimseyerek yapabiliriz bunu. Ne müthiş bir bilinç değil mi? Aslında yaşadığımız şu anı, bir daha bu şeklimizle, bu duygularımızla, bu ortamda tekrar yaşamamız mümkün mü?
Öyleyse gelin; şu anımızı iyi yaşayalım. Şu an aldığımız nefesin farkına varalım. Eşimizle, çocuğumuzla, arkadaşlarımızla, kısacası tüm insanlarla birlikte yaşadığımız şu muhteşem anın farkında olalım. Şu anı yaşıyor olmamızın sevincini ve mutluluğunu paylaşalım. Eşimizi şimdi sevindirelim. Çocuklarımızla yaşına ve gelişmelerine göre şimdi ilgilenelim. Onları kucaklayalım, öpelim, sevelim. Vakit ayıralım onlara. Parka, eğlenceye küçücük ellerinden tutarak şimdi götürelim. Zira sonra çok geç olabilir. Ya o sonra hiç gelmeyebilir, ya da onlar çabucak büyüyerek ellerini bize vermek istemeyebilirler. Sevdiklerimize onları sevdiğinizi şimdi söyleyelim. Sevdiğinize gülü şimdi verelim. Ona "Sen olmasan hayatım anlamsız olurdu. Benim için önemlisin" demenin zamanı şimdidir. Üzülmenin, ağlamanın, sevinmenin kısacası duyguların yaşanacağı an şimdidir. Bunları sonraya bırakmayalım. Çünkü o sonra hiç olmayabilir, hiç yaşanmayabilir.
Dünyanın ve yaşamanın güzel olduğunun farkına şimdi varalım, öleceğimiz zaman değil. Zaten, şimdiyi yaşamak yaşamı farkında ve bilinçli olarak yaşamaktır. Tersi ise ne kötü! Ölüm anında hiç yaşamadığımızın farkına varmak. Evet, böyle bir duruma düşmemek için, şimdiyi doya doya yaşayalım. Başkaları ne der den birazcık kurtulup, kendimizi yaşayalım.

Hiç yorum yok: