16 Ekim 2007 Salı

İyi Yaşadımmı?

İYİ YAŞADIM MI?


Ünlü yazar TOLSTOY’un “İvan İlyiç’in Ölümü” adlı eserinde, ölüm döşeğinde bulunan roman kahramanı İvan ilyiç, kendine bu soruyu sorar:“İyi yaşadım mı?”
Yaşamında bazı sıkıntıları olduysa da görünür başarılar elde etmiş, istediği makam ve maddi hedeflerine büyük ölçüde kavuşmuştu. Bu nedenle kendi değerlendirmesine göre iyi yaşamıştı.

Hastalığı nedeniyle yatağa bağlı kalmadan önce İvan İlyiç böyle düşünüyordu. Yatağa bağlı olarak geçirdiği birkaç ay sonunda bu düşüncesi alt üst oldu.
Zira, yalnızdı. Eşi, çocukları ve dostları sevgiye ve ilgiye en çok ihtiyaç duyduğu şu anlarda yanında değillerdi. “Neden?” diyordu İvan İlyiç “Neden?”. Bu durumda iyi yaşadım denebilir miydi?

İvan İlyiç, iyi yaşamak adına maddi ve görünür başarıları elde etmek için aşırı hırs göstermiş, bencillikler yapmış, çevresindeki insanların haklarına özen göstermemişti. Eş ve çocukları dahil olmak üzere insanlara yapay ve hükmedici davranmıştı. Dostluk, iyilik, yardımlaşma, sevgi, saygı gösterme gibi insani değerlere yaşamında pek yer vermemişti. Çevresindekiler de en çok ihtiyacı olduğu bu durumda kendini yalnız, ilgisiz ve sevgisiz bırakmışlardı. Artık, İvan İlyiç’in zihninde iyi yaşamanın değerlendirmesi değişmişti. Bu tür insani değerlerden ve güzelliklerden mahrum kalmış birisi “iyi yaşadım” diyebilirmiydi? Bu önemli soruya son nefesindeki cevabı “Hayır. İyi yaşamadım” oldu. Bu, bir insan için “ölmeden önce ölmek” gibi bir şey olmalıydı.

Bizler de İvan İlyiç’in acınacak durumuna düşmemek için bu soruyu şimdiden kendimize soralım ve önceliklerimizi iyi belirleyelim. Bilelim ki maddi ve diğer görünür başarıların yanına insani değerleri koymamışsak “iyi yaşadım” dememiz bizler içinde pek mümkün olmayacaktır.

Öyleyse gelin; yaşantımızın her anında çevremizdeki insanlara sevecen ve ilgili olalım. Sevgi – saygı ortamını oluşturmaya çalışalım. Bilinçli iş birliği, dayanışma ve yardımlaşma gösterelim. Hakkımıza razı olarak ve herkesin kişilik haklarını önemseyerek yaşantımızı sürdürelim. Son nefesimizi beklemeden, önümüzde ömür ve elimizde fırsatlar varken “iyi yaşadım” diyebileceğimiz güzellikleri oluşturmaya çalışalım. İyi ve kötü günlerimizde yanımızda olacak, geleceğini bildiğimiz dostlarımız olsun. Böylelikle hak olan ölümü de yalnız, ilgisiz ve sevgisiz karşılamayalım.

Unutmayalım; her nefis ölümü tadacaktır. Arkamızdan ise malımız, mülkümüz değil, yaşamına katkı yaptığımız sevenlerimiz, dostlarımız bizi hatırlayıp, hayırla anacaklardır.

Hiç yorum yok: